AKP ve Türk Milliyetçileri

AKP ve Türk Milliyetçileri
AKP, kurulmadan önce, dönemin ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz, belediye başkanı olduğu dönemde Erdoğan’ı geleceğin lideri olarak tanımlamış. Ayrıca Erdoğan’ın okuduğu bir şiir nedeniyle hapis yatmasının ardından Temmuz 2000’de ABD’ye giden Erdoğan, burada başta Yahudi ağırlıklı kuruluşlar ve ABD’li Yeni Muhafazakarların (neocon) düşünce kuruluşu “American Enterprise Institute” olmak üzere önemli düşünce kuruluşları ile bir araya gelmiştir ve AKP, 14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan kurucu başkalığında kuruldu. Görüldüğü gibi AK Partisi ve kurucularının inanç ile alakalı olmadığını tam tersine Amerika ve Israil emperyalistler tarafından „proje“ olarak kurulmuş bir partidir. 

Emperyalistlerin önderliğinde kurulan bu partinin hedefi; ülkeyi kaosa sürüklemek, insanlar arasında kin-nefret tohumunu ekmek, kardeşi kardeşe vurdurmak ve ülke geleceğini elinde tutmak, konrol etmek amaçlı kurulmuştur. Asıl partiyi kuranlar emperyalistlerdir, parti kukla yöneticileri ise Erdoğan ve ekibidir. 

2001’den bu yana Türkiye’yi yöneten AKP, bu zaman limiti içinde; kendi tutarsız ve başarısız siyasetini örtbas etmek için, günlük seneryolarla suni ortam yaratıp ülkeyi kaosun içine sürükleyip, iç savaş eşiğine getirip, ülkenin geleceğini ve istikrarını tamammen dengesiz bir hale sokmuştur. Tüm bu seneryolar ne yazık ki bilinçli olarak Islam din kılıfı altında gerçekleştirilmektedir. Bazı art niyetli çevreler de bundan medet umarak Islam dinini kötülemeye kalkmışlardır ama bu art niyetleri kursağında kalacakdır. Akp’nin ve diğer Arap terör gruplarının islamla uzaktan ve yakından bir alakası yok, tamamen Arap milliyertçiliği yatmaktadır. 

1970 lerde sağ sol olaylarında; Milliyetçilik adı altında solculara karşı yürütülen acımasız tek yönlü savaş, ülkedeki aydın insanlar tek tek vurularak veya başka yollarla yok edilip ülke tamamen kara örümcek beyinli insanların eline bırakıldı. Dolayısıyla Irak-Musul’da Türk konsolosluğu’nda bayrağını indiren „IŞID“ terör örgütüne ve destekleyicisi olan AKP’ye karşı Türk milliyetçileri sesini çıkaramamış, suskunluğu tercih etmişlerdir. Bumudur milliyetçilik?, bu mudur vatan için ölmek?. Burda açık yüreklikle söylemek isterim ki; bunların milliyetçiliği, vatan severliği tümden yalan ve sadece lafa dayanmaktadır. Bir milliyetçi için en önemli olan „bayrak“dır ve o bayrak da indirilmiştir. Bayrağı indirenlere ve indirenlere destek veren AKP’ye ses çıkarmamışlardır. 

Insan ve insanlık düşmanı kara zihniyete karşı; sözüm ona „kafir, zındık, anasını bacısını tanımıyor“ damgasını vurdukları Aleviler diğer tarafta „Vatan haini, bölücü“ olarak lanse ettikleri solcular tepki gösterip eylemlerde bulunmuşlardır. Islam dini adına; Insanlar arasında birlik,-beraberliği, barış, huzur ve kardeşliği körükleyen, Erdoğan-Partisi Akp ve Erdoğan gibi putperest unsurlar Vatan haini ve Insanlık düşmanlarıdırlar. Görülüyor o ki, Türk milliyetçileri’nin asıl derdi Vatan hainleriyle değilmişdir. 

Sonuç itibariyele; Allah’nın verdiği canı, kulun alma hakkı yoktur. Herkes kendisinden sorumludur. Kimse, başkasının vekili, haşa Tanrı’nın vekili, bekçisi, sorumlusu ve yönlendiricisi değildir. Kimse, başkasının yükünü taşımaz ve günahını çekmez.   

Madem ki herşeyi yaradan ve alan Allah'dır, o zaman Allah'ın işine karışmamak gerek. Sonuçta bizim Allah'a ihtiyacımız var Allah'ın bize ihtiyacı yokdur. 

Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan yani insan ayrımı yapmayan bir insan Allah'ın iyi kuludur. 

Farklı inanç ve düşüncelere karşı hoşgörülü ve adaletli davranılmasından yanayız ama inanç ve düşüncelerinden dolayı hedef gösterilip kardeşi kardeşe vurdurulmasını şiddetle kınıyor ve reddediyoruz. Şiddetin her türlüsüne HAYIR.
=Seyyid Hakkı=