Amacımızı Elde Ettik
Amacımızı Elde Ettik
11.01.2008 Anadolu Ajansı´nda Sayın Reha Çamuroğlu ile ilgili „Amacımızı elde ettik“ diye bir yazısını okudum. Amacımızı elde ettik diyen Sayın Reha Çamuroğlu´na soruyorum. Sayın Reha Çamuroğlu, hangi amacı elde ettiniz siz? Amaç derken, hangi amacı demek istiyorsunuz? Alevileri bölme amacınımı yoksa AKP´nin Alevileri Asimilasyon amacınımı demek istiyormusunuz? Evet hangi amacı?
Aslında fark etmez. Hangi amacı derseniz deyin. AKP´nin Alevi girişimi ve Basbakan´nın katıldığı Muharrem Ayı iftar yemegine, Alevilerin yüzde 97´si katılmamıştır. Bunun sadece yüzde 3´cü iştirak etmiştir. Bu rakamları görmemezlikten gelirseniz, buda, içine girdiğiniz hata ve eksikliliğinizi kabul etmeme demektir. Buda bir büyüklülükten öteye bir acizliliktir.
Sayın Reha Çamuroğlu aynen şunu söylüyor. Muharrem Ayı iftar yemeğinde Sayın Başbakanımız´ın konuşmasını tekrar tekrar Dikkatle dinlerseniz bunun devamı konusunda kararlığımızı görürsünüz. Sayın Çamuroğlu, Hırıstiyan alemi´nin tıpkı çoçukları Noel Baba´nın gerçekten var olduğunu kandırmasına benziyor. Bizi bu konuda avutmaya çalışıyorlar. Yine bir Alevi insanımızın, siz hiç korkmayın gidin evinizde oturun. Ben rüyamı gördüm, oyların yüzde 40´kı bizimdir demesine benzer. Tabiiki rüya gibi çıkmadı.
Tabii ben iyi niyetlere bir şey demiyorum ama zaman, bunun hep tersini bize göstermiştir. Sayın Reha, eğer Başbakan ve AKP bu konuda samimi olsalardı, Alevilik konusunda somut adımlar atarlardı. Alevilerin süre gele var olan sorunlarından bir kaçına çözüm getirseydiler, o zaman biz Alevilerde bu konuda sizinle hep bir fikir olurduk. Bilindiği gibi bu bir siyasettir. Nutuklar atılır, vaatler yapılır, şikayetler sigara paketinin üzerine yazılır. Ve sonuçta, köylü köyüne, siyasetçide evine giderlerken vaatler, nutuklar orda kalır unutulur ve Sigara paketinde ki sigaralar bittinğinde, sigara paketi gibi şikayetlerde çöp kutusunda nefesi alırlar. Bu gerçekleri sizde biliyorsunuz sayın Reha bey. Alevilere hep vaat var ama çözüm yok. Sizin böyle ucuz siyasete alet olduğunuza üzüldüm ben şahsen.
Eğer, kendinizde Aleviliğin felsefesini, inancını taşıyorsanız, Alevi edep erkanı´ni biliyorsanız, o zaman, inancımızda kişi hangi şartlarda düşkün olur şüphesiz bilmeniz lazım. Aleviliğe biraz saygılı olsaydınız, Alevi inancını tarla ile Bahçe ile kıyaslamazdınız. Buda sizin alevi derecenizi göstermektedir. Aleviliğin tarla ve Bahçe ile bir alakası yoktur. Inancın kayde ve kurallarına riayet ettiğiniz müdetçe o inancın yol talibisiniz. Bunun aksisi olursa ozaman bunun bir ceza ölcüsü vardır. Konumuza dönelim. Alevilerin yüzde 97´si sizin yaptığınıza katılmıyorsa ve sizde yaptığınızın doğru olduğunu iddia ediyorsanız, o zaman bur da bir sorun vardır demektir.
Sizin veya birilerinin işine gelmesede, Alevilerin tartışmasız tek dini önderleri Seyyidlerdir. Bunu kabul etmeyen ve hükümlerine uymayan zaten otomotikmen düşkündür. Çünkü, size katılmayan Alevilerin yüzde 97´si, Seyyid´i ve talibi cemaatını yapmışlar. Durumunuzun değerlendirilmesi sonucu düşkünlük kararı alınmıştır. Siz bu cezayı kabul eder veya etmesiniz. Bu sizin ve sizin gibilerin sorunudur. Ben sizin yerinizde olsam, şunu yapardım. Alevi insanının karşısına çıkıp işin gerçek yüzünü anlatırdım. Yoluma Pirime bağlılığımı tazeleyip işime devam ederdim. Ama siz, Alevilerin yüzde 3´çüyle gönül birliği yapıp, yüzde 97´sine karşı savaş açıyorsunuz. Buda bence akıl işi değil Sayın Reha Çamuroğlu. Ama yinede taktir sizin.
Emek zayi olmaz ola
Mürşid eteğin muhkem tut
Kimse elden olmaz ola.
Eksiğin getirmek gerek
Yar ile oturmak gerek
Hiç siteme göymez ola.
Bir acı toylamak gerek
Bir dilden söylemek gerek
Feriştehler bilmez ola.
Bir ummana dalmak gerek
Bir gecheri bulmak gerek
Hiç sarraflar bulmaz ola.
Muşukasınbulmak gerek
Ölmezden ön ölmek gerek
Varıp anda ölmez ola.
Bu maniyi seçmek gerek
Bir kadehten içmek gerek
Içenler ayılmaz ola.
Hub teferrüc kılmak gerek
Bir gülü yeğlemek gerek
Hergiz ol gül solmaz ola.
Daviyi maniyi bitir
Sohbetine bir er getir
Cana başa kalmaz ola.
=Seyyid Hakkı=