Sırat-ı Mustakim - Doğru yol...
Sırat-ı Mustakim-Doğru yol...
Sırat-ı Müstakim, kelime manası; Doğru yol, doğru istikamet demektir. Inançsal manası ise; Mahşer günü Allah’ın huzuruna çıkmak için herkesin üzerinden geçmesi gereken, Cehennem üzerinde kurulmuş köprü. Bu köprü, cennet ile cehennemin yani iyilik ve kötülüğün birleştiren köprüdür.
Hz.Muhammed Mustafa, Allah ile görüşmeye giderken üzerinden geçtiği köprüdür. Mirac, semaha yükselmek; Zahiri alemden, batıni aleme geçiş demektir. Batıni alemde, Allah katına yükselerek kendisiyle görüşmektir.
Hz.Muhammed Mustafa, Recep ayının yirmi yedisini, yirmi sekize bağlayan gece, Kudüs’ten mescit’i Aksa’ya, oradan semaha(göğe) yükselerek Allah ile görüşmesi yolculuğunda Hz.Muhammed Mustafa’ya rehberlik eden Cebrail; Sırat-ı müstakim’e gelince, „ben buradan ileriye geçemem, geçersem yanarım“ deyince, Hz.Muhammed Mustafa; “Öyleyse sen yerinde kal. Ben ezelden bu ilahi aşk yoluna canımı kurban koymuşum. Yanarsam tek başıma yanayım. Canını canından sakınan, canını (mevlasını) nasıl görebilir? mevlamın uğrunda bu can feda olsun.” der ve yoluna devam eder.
Işte bu esnada Hz.Muhammed Mustafa’nın karşısına bir arslan çıkar. Aslan yola yatıp, yolu kesmişti. O an Hz.Muhammed Mustafa; “Amcaoğlu Ali burda olsaydı bu arslanın hakkında gelirdi” diye düşünmüştür. Bu sırada nidadan bir ses kendisine gelir; „Hatemini (yüzüğünü) arslana ver,“ Hz.Muhammed Mustafa, nidadan gelen sese uyarak hatemini çıkarıp arslanın ağzına verir ve arslan sakinleşerek yolu açar.
Arslan, sonradan anlaşılacağı gibi Şahı Merdan Ali’dir. Hatem(yüzük) ise, Hz.Muhammed Mustafa’nın mühürüdür. Görüldüğü gibi Hz.Muhammed Mustafa, peygamberlik mührünü Allah’a görüşmek için gittiği yola yatan arslan kılığındaki Şahı Merdan Ali’ye vermiştir.
Sırat-ı Mustakim yolunda Şahı Merdan Ali, Hz.Muhammed Mustafa’ya iştirak ederek Allah yolunda yanyana yürümüş ve Allah’ın huzurunda beraber bulunmuşlardır. Yani ruhen, bu kutsal beraber olmuşlardır.
Özetlersek; Hz.Muhammed Mustafa’ya rehberlik eden melek Cebrail da Hz.Muhammed Mustafa’yı buraya kadar götürmüş, buradan ileriye geçmeye izinli olmadığını ifade ederek, bundan sonrasını Allah’ın daveti sebebiyle Hz.Muhammed Mustafa’nın yanlızca gideceğini bildirmiştir. Işte bu yüzden bu birliktelik “son sınır, son hudud veya sınırın sonu” diye anlaşılmıştır.
Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=
Alevi inanç yolunda, hizmet sayfalarımız...
YouTube, ilim kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62
Facebook, Alevi Hizmet Dergahı grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241/
Fcebook, Alevi Ilim Dergahı sayfamız; https://www.facebook.com/Seyyid-Seyfeddin-Oca%C4%9F%C4%B1-sayfas%C4%B1-194839911064876/
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç; https://www.alevilikte-inanc.de/
Facebook özel sayfamız; https://www.facebook.com/seyyidhakkiii