Yaşamak ve yaşatmak, bir sorumluluktur...
Yaşamak ve yaşatmak, bir sorumluluktur...
Allah, insan ve doğa yani yaradan ile yaradılanın evresi…
Kainattaki mevcudatın içerisinde akıl, irade ve sorumluluk sahibi tek yaratılan varlık, insandır. Allah, insanoğluna sayısız nimet ve birtakım temel haklar vermiştir. Yaşam hakkı, bu temel hakların başında gelmektedir. Dolayısıyla insanoğluna tanınan bu yaşam hakkı, diğer canlı varlıklar içinde geçerlidir.
Allah, doğayı yaratmış ve halk ettiği insana istifade etmesi için lütfetmiştir ve bütün mülkte doğada mevcuttur.
Bir insan, hem kendisi için hem de birlikte yaşadığı toplumu için çalışır ve mücadele eder. Varlığını, sadece ne kendine ve ne de topluma ayarlayabilir. Bedenini doyurmak için üzerine bastığı topraktan rızkını elde etmeye çalışır ve ruhunu doyurmak için de duasını, ilmi muhabbetini yapar.
Dolaysıyla insanlar, yaşamayı ne kadar seviyorsa bir başka canlıda yaşamayı en az insanoğlu kadar seviyordur. Allah’ın verdiği canı, bir başkasının alma hakkına sahip değildir.
Düşündüğünü korkmadan söylemek, özgürce yasamak ve yaşatmak, insanoğlunun olmazsa olmaz sorumluluğudur.
Yuh yuh olsun;
- Nefsine uyup insanları birbirine düşürüp kırdırtanlara,
- Doğada katliam yapanlara, çevreyi kirletenlere,
- Masum çocuklara, Anneye, kadınlara şiddet uygulayanlara,
- Nefsine uyup Allah, Peygamber, din tücarlığı yapanlara,
- Kendisi gibi düşünmeyenleri yakanlara, şiddet uygulayanlara,
- Mevki ve makam arkasına sığınıp kul hakkı yiyenlere,
- Haram ile helal deyip insanları uyutup dem vuranlara,
- Hayvanlara şiddet uygulayıp zarar verenlere,
- Insanlık dışı her türlü şiddet ve zulüme hayır diyoruz, yapanlara yuh olsun.
Nazım Hikmet’in deyimiyle:
Yaşamak bir ağaç gibi
Tek ve hür ve bir orman gibi
Kardeşçesine, bu hasret bizim.
Dolayısıyla ancak akıl ile irade sahibi olan insanoğlu, sorumluluk taşıyabiliyor ve taşıdığı sorumluluğun bilincinde olması bir zorunluluktur. Bu bilince sahip olan insanoğlu, yaşam hakkının ne kadar önemli olduğunun da bilincinde olması gerekir. Bu bilinç doğrultusunda, kendi sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır.
Bu konuda, iki tür insan yaklaşımı sözkonusudur...
Birincisi, sorumlu ve
Ikincisi ise, sorumsuz insanlardır.
Iyi bir eğitime ve ahlağa sahip insanlar, sorumluluğun bilincinde olan insanlardır. Fakat eğitimi ve kültür anlayışı zayıf olan insanlar, sorumsuz davrananlardır. Işte bu noktada eğitimin ve iyi ahlağın önemi ortaya çıkmaktadır. O zaman diyoruz ki okumak, okumak, çağın insanı olmak için yine okumak gerekir.
Diğer önemli bir nokta ise, okumak isteyip okuma imkanı olmayan çocukların okumasına vesile olmaktır. Eğer bu güzel Dünyaya, cehalet zihniyetinin hakim olmasını istemiyorsak o zaman insanların okumaları için her türlü imkanın seferber edilmesi gerekir.
Okumanın sırrı, mürekep yalamak değildir. Okuduğuyla kendi aklını ve olgunlaşan aklının sayesinde hal ile davranışlarını olgunlaştırmaya gayret etmektir. Çünkü ele alınan bir kitap, karalığı aydınlatmanın ilk adımıdır.
Aşk ile, okuyan ve insan olmaya gayret eden yüreklere selam olsun...
Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=
Seyyid Hakkı, Sosyal medya takip hesaplarımız…
YouTube, ilim kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62
YouTube, Hakk Dergahı TV : https://www.youtube.com/channel/UCiYFRPz6s8F4dBXue1V8zVg
Facebook, Alevi Hizmet Dergahı grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241/
Fcebook, Ehlibeyt Ilim Mektebi sayfamız; https://www.facebook.com/Ehlibeyt-%C4%B0lim-Mektebi-194839911064876
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç; https://www.alevilikte-inanc.de/
Facebook özel sayfamız; https://www.facebook.com/SeyyidHakkiAL