Aleviler, neden Afiyet olsun demezler?
Aleviler, neden Afiyet olsun demezler?
Aleviler Afiyet yerine, hangi hitabı kullanırlar?
Tarihten günümüze intikal eden iki olay vardır;
Birinci olay; Yezid’in, kızı ile alakalıdır.
İkincisi olay ise, Imam Hüseyin’in Kerbela’da şehit olması ve Yezid’in sarayı ile alakalıdır.
Birinci olay.
Rivayete göre, Yezidin bir kızı olur ve bu kızana oldukça düşkün olan Yezid; „Kızıma öyle bir isim koyacağım ki, herkes kendisine rahmet okuyacaktır“ der. Ve kızına, Afiyet ismini koyar. Bu adet, Araplar’da oldukça yaygın bir adettir.
Eğlenceye, alem yapmaya düşkün olan Yezid; Saltanat sarayında, yandaşları için hazırlattığı görkemli sofralarda; Şükranlarını sunmak için, kendilerinden „Afiyet olsun“ demelerini ister. Böylece her sofraya oturmalarında ve kalkmalarında, „Afiyet olsun“ demişlerdir.
Dolayısiyle Afiyet ismi, dini anlamda hiç bir mana taşımamaktadır. Zamanla sağlık, sıhhat, bedende hastalık bulunmaması, vs. gibi manalar yüklenmiştir.
İkinci olay.
Hz.Muhammed ve Ehli Beyt düşmanı olan Ebu Sufyan’ın torunu ve Muaviye’nin oğlu Yezid; Babası Muaviye’nin ölümünden sonra, Emevi hanadanlığı son verilmesini isteyen halkı dinlemeyip zor ilen devam ettirmiştir.
Imam Hüseyin’in kendisine biat etmemesi ve Medine’den Kufe’ye göç etmesi Yezid’e, rahatlık vermemiştir. Çünkü Imam Hüseyin’in, iktidar yönetiminde talepte bulunacağı korkusu yatıyordu. Dolayısiyle Kufe Valisi Ibn-i Ziyad’a, bir emirname göndererek; „Hüseyin, ya biat edecek yada ölecek“ emri verilmiştir.
İbn-i Ziyad bu gelen emirname üzerine, onun önderliğinde Yezid’in zalim ordusu Fırat suyunu abluka altına alarak; Imam Hüseyin, O’nun aile fertleri ve yakın dostlarının biat etmesi için, Aç ve susuzluğa mahküm edilmişlerdi. Zalim Yezid’in ordusu, çölün skavurucu sıcaklığı karşısında Imam Hüseyin ve Ehli Beyt’in huzurunda kana kana su içerek birbirlerine afiyet olsun demişlerdir.
Sonuç itibariyle Imam Hüseyin ve 72 yarenleriyle, şehit edilirler. Yezid’in emri üzerine Imam Hüseyin’in mübarek başı gövdesinden ayırarak, Mızrakların ucuna takarak Şam’a götürülmüştür. Imam Hüseyin’den kurtulduğu için, görkemli sofralar kurdurarak İbn-i Ziyad’ın gelmesini beklemiştir. Ve İbn-i Ziyad’ın gelmesi üzerine sofrayı göstererek “Afiyet olsun“ demiştir.
Sonuç itibariyle; Aleviler, Muhammed Ali ve Ehli Beyt’ine duydukları muhabbetten ötürü, Onlar’a düşman ve kin besleyen Ebu Sufyan’a, Muaviye’ye, Yezid’e ve onların zalim yandaşlarına lanet okurlar. Onların kendi sofralarında söyledikleri Afiyet olsun ismi yerine; Helalihoş olsun, yarasın, bereketli ve şifa olsun söylerler.
Helalihoş olsun manası, “rızalık” olayıdır.
Kendi rıskımızla, kazancımızla aldığımız, yedirdiğimiz içirdiğimiz, soframıza koyup insanlara ikram ettiğimiz, boğazından geçen bu lokmalar size helalihoş olsun deyip ordaki hüsnü rızalığımızı ve severek ikram ettiğimizi göstermektir.
=Seyyid Hakkı=