Din, ahlak evresidir. Dört kitap ise, ahlakın evrelerdir.
Din, ahlak evresidir. Dört kitap ise, ahlakın evrelerdir.
Bilindiği gibi dört Resul ve dört kitap söz konusudur. Resul; Haber getiren, bildiren kişidır. Hakk ve hakikat yolunda; Allah’ın ahlaki öğüt, nasihat emirlerini bildirmek ve insanların hayatlarında doğru ile yanlışı açıklamak üzere, görevlendirilmiş ilahi elçidir.
Dini kitaplar ise; Insan ilişkilerinde uyulması gereken manevi ilkeleri, geleneksel olarak toplumun değerlerini ve davranışlarını anlatan kitaplardır. Dolayısiyle birilerinin iddia ettiği gibi ceza, yaptırım anayasası değildir.
Bütün bunlardan çıkan sonuç, dört kitap; Insanın, erdemliğe ulaşa bilmenin süreçlerdir. Bu süreçler, Alevilikte ki Dört Kapı Kırk Makam ahlak aşamalariyle eş değerdir. Tevrat, Şeriat kapısına işarettir; Zebur, tarikat kapısına işarettir; Incil, marifet kapısına işarettir ve Islam ise, Hakikat kapısına işarettir. Diğer bir deyimle bu dört kitap evrelerini, zahiri manada; İlk okul, orta okul, lise ve üniversite olarak algılıyabiliriz.
Dikkat edilirse bu dört kitap, farklı amaçlar gütmemektedir yani sadece evreler eşliğinde birbirini tamamlamışlardır. Islam ile; Doğru ile yanlış ayırt edilebilinmiş, bu na göre de yaşanılması kabul görmüş ve erdemliğe, olgunluğa varmanın manevi ahlak ilmi, kemale ermiştir.
Buna kanaat olarak da Gadir Hum’da, Melek Cebrail tarafından Hz.Muhammede bildirilen ayettir; “Ey Muhammed, Rabbi’nden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O’nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır.“
Bu ayet ile gelen ilahi emir; Allah, Hz.Muhammed’in; Şahı Merdan Ali’yi imam olarak halka tanıtmasını ve velayet hakkında nazil olanı, onlara tebliğ etmesini emretti ve ona itaat etmeyi herkese farz kıldı.
Buna takriben de; Halk henüz dağılmadan Canab-ı Hakk şu ayeti indirdi: „Bu gün dininizi kemale erdirdim, nimetimi size tamamladım ve din olarak islamı size beğendim.“ Maide Suresi, 3’cü ayet.
Bunun üzerine Hz.Muhammed; „Allah-u Ekber! Din kemale erdi, nimet tamamlandı, Allah benim risaletime ve benden sonra Ali’nin velayetine razı oldu“ demiştir.
Ne yazık ki; Arap kabile büyükleri baştan beri, Hz.Muhammed’in peygamberliğini ve O’nun islam ahlak anayasasını kabul etmemişlerdir. Etmiş gibi görünmeleri de gelişen islamın adı altnda kendi putperesliklerini, örf ve adetlerini geçekleştirmeyi daha kolay yapacakları hesabiyle din kaygılarını bir yana bırakarak binbir hileler ve enrikalar çevirerek, halifeliği Şahı Merdan Ali’ye vermemek, Hz. Muhammed’i ve gelişen islamı yıpratmaktı. Ve başarılı da oldular.
Sonuçta bugün Arap yarım adasında islam dininin perişan bir durumda olması, Emevilerin islam üzerinde oynadıkları oyunun sonucudur. Arap örf adetlerini dinin esaslariymiş gibi insanlara dayatıldı. Günümüzde islam dini, şiddet ve terör dini haline gelmesinde ki tek sebep; Dinin esasları olarak kabul edilen Arap örf adet, gelenek görenekleridir.
=Seyyid Hakkı=